Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Kasım 2012 Perşembe

Bitirin işinizi bu dramalarla..




Kirli, eski, korkunç şeylermiş, bir daha asla görmek istemiyormuşsunuz gibi dramalarınızı halının altına süpürmeyin.
Bitirin işinizi bu dramalarla.
Döngülerine girip kendinizi kaybetmeye bir son verin.
Bununla birlikte, anneniz, kardeşiniz, sevgilinizle yaşadığınız dramanın yirmi yıl sonra yepyeni bir keşfe ulaşmak üzere kullanabileceğiniz bir şey olduğunu da anlayın.
Onun için bırakın bu yaşam dramaları sizin için bir törpü olsun.
Bitirin işinizi onlarla, yapabildiğiniz kadar çözümleyin, barışın, size düşen payı kabul edin, sonra bırakın, bilinciniz yoluyla size bir şey öğretmek üzere geri dönsün çember.
Bırakın sizin için aşılmasını istediğiniz engellerden çok sürüp giden deneyim hazineleri olsun.
Bunlara duygu bağlıdır, anımsayın, duygu sizi başka hareketlerin alanına götürebilir.
Birisinin kurban gibi göründüğü dramalara karışanlar normal olarak duygularından o denli kopukturlar ki hissettikleriyle düşüncelerini birleştiremezler.
Kurbanlar kurbanları bulur.
Zafer kazananlar zafer kazananlardır.
Başkalarının ışığa ulaşmak için yoğun âlemlerden geçmeleri gerektiğini anlamak zorundasınız.
Kimi zaman aydınlanmaların en büyüğü en büyük felaketlerde, en büyük zorluklarda yatar.
Düşüncelerinizin sonucusunuz.
Bu gezegende öğreneceğiniz başka bir şey olmasa bile bu gerçeklik ve başka birçok gerçeklikte kuralın bu olduğunu öğreneceksiniz.
Düşünce deneyimi yaratır.
Neden kendinize bu armağanı sunup varlığınızı olağanüstü, muhteşem, yüceltici bir yetenek içinde düşünmeye başlamayasınız.
Toplumun geri kalanının sizinle aynı fikirde olmasına ihtiyaç duymaktan kurtulun.




alıntı…