Mükemmel olmak düşüncesi,
eksik olduğun inancının bir tepkimesidir. Bu eksik olma hali, yuvadan, özünden
kopuşun varlık bilincindeki ilk travmasıdır. Yolculuğun boyunca kendini
“tamamlamak” için diğerlerinden enerji çalarak, onları domine ederek yataydan beslendin.
Kayıp ve kazanç döngüsü içerisinde, kendi enerjinin çalındığı ve kurban olma
halini deneyimlediğin hallerin oldu. Ayrı ve eksik olduğun inancından yola
çıktığın bu unutmuşluk hali, yaşadığın deneyimlerle bazı yargılara varmana
neden oldu ve yargılarınla harmanlanmış duygu düğümleri, kendini içlerinde daha
da kaybettiğin sahte benlikleri oluşturdu. İyi-kötü, doğru-yanlış kutuplarında
saçaklanan bu benlikler kendi yaratımının çocuklarıdır. Asla kaybetmediğin ve
her an seninle birlikte olan bir şey vardı ki; O da sana özümden üflediğim
yaratma yetisidir. Bu yeti, şimdinin sonsuzluğunda sadece bir an olan
bilincindeki kaymayı ( unutmuşluk halini) bire bir deneyimlemeni sağladı. Her
şey yaratılmış olduğu kaynağına döner. Olmadığın hali deneyimlerken yarattığın
çocuklarını olduğun halin gerçeğinde kucakla. Gerçekte, hiçbir zaman ayrı
değilsin. Aradığın şey zaten sahip olduğun kendi gerçeğin. Nefesinle birlikte
bunu kabul et ve içine al. Bırak zaten senin olan şey çabasızca sana aksın.
Kendini “almaya” aç. Bıraktıkça alırsın aldıkça bırakırsın. Akışta olmak budur.
Aydınlanma dediğin şeyin de bir illüzyon olduğunu fark ettiğin an
aydınlanırsın. Ve bilirsin ki gerçek doğan zaten aydındır, aydınlığın
kaynağıdır..
Sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder