Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Aralık 2011 Çarşamba

Durumlar ve Olaylar




Bir insanın Oluş'u, durumlar ve yaşamındaki olaylardan meydana gelir. Bu sebeple hayatımız, birbirine paralel iki hat üzerinde ilerler; birincisi 'olaylar', hayatlarımız boyunca zaman ve mekanın taşıma bandı üzerinde bize doğru akan ve birbiri ardına oluşan şartlar, diğeri ise hislerimizi, ruh halimizi ve duygularımızı tetikleyen iç dünyamızda, çoğunlukla bilinçsiz bir şekilde yükselen 'durumlardır'. Bir insanın kişisel tarihçesi, yatay düzlemde olaylardan ve dikey düzlemde durumlardan oluşmuştur. Buna rağmen insanlar gözlerini kendi yaşamlarına diker, ısrarla onu anlamaya çalışır ve yaşamı sadece dışardan gelen olayların belirlediğine inanıp, öyle de anlatırlar. Gerçekte ise, yaşamda oluşan olayların türü ve dolayısıyla yaşamın kalitesi, düşüncelerin niteliğine ve yaradılış durumlarına bağlıdır. Dolayısı ile yaşam olaylardan oluştuğu kadar, hatta çok daha fazlasıyla, ruhsal durumlardan oluşmuştur. Örneğin, bir konferansa ya da tiyatroya gittiğimizde oturacağımız yeri seçenin biz olduğuna inanırız, ya da bu sabah giyeceğimiz elbisenin kendi seçimimiz olduğuna yemin edebiliriz. Aslında oturacak yeri veya giysimizi 'biz' değil, oluş durumumuz seçmiştir. Lupelius, herkesin elbise dolabında sevmediği ve hiç giymediği bir elbise, bir gömlek ya da herhangi bir giysinin mutlaka olduğunu gözlemiştir. Ne var ki, hiç kimse bu kullanılmayı bekleyen giysiyi giymediği halde kaldırıp atmayı göze alamadığını söyler çünkü bilir ki, zamanını kestiremediği bL gelecekte o kıyafeti giymesini gerektirecek uygun bir ruh hali, farklı bir Oluş düzeyi içinde olacaktır. Bunu bilen kendisi değil, Oluş'udur. Kendimizi ne zaman öyle 'hissedersek', o kıyafeti o zaman 'seçeriz'.




The School for Gods/Stefano Elio D'Anna

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder